yukarý
Marco Manciocchi

Marco MANCIOCCHI, Interior Designer

BirÅŸeyler yaratmak için tasarım yapmanın, benim için çok özel bir anlamı var. Hayal ettiÄŸim tek ÅŸey, kağıdın büyük donmuÅŸ bir göl ve kalemin ise üzerinde kayabileceÄŸim patenler olması. Bana eÅŸlik eden müzik ile birlikte, buzun üzerinde hızlıca koÅŸmak, düÅŸmek, kalkmak ve eski izlerin üzerinden yeniden geçmek. Bu hareketin sonunda, soÄŸuk buzun üzerinde bıraktığım izler bir projenin ilk oluÅŸum çizgileridir. Daha sonraki aÅŸama ise daha ince ve sofistikedir; tıpkı bir kimyagerin yeni bir karışım yaratırken kullandığı bir sanatçının yeteneÄŸi ve bir mühendisin tekniÄŸi ile birlikte bu çizgilere bir anlam ve fonksiyon yüklemektir.

Hayatımın geniÅŸ bir dönemi Ä°stanbul’da yaÅŸarken, güzel ile çirkin, yeni ile eski, zenginlik ile fakirlik arasındaki keskin çeliskilerin birbirine karıştığını görüyorum. Bu karışım bana göre acı ama yapıcı bir gözle bakıldığında barındırdığı tüm yaÅŸayanlarına hediye edilebilecek çekici bir parfüm gibi. Ve tabi ki bir de BoÄŸaz; camiler ve minarelerin mistik renklerdeki gölgelerini yansıtan dev bir ayna.